Sevgili Novellino;

Freni patlak yokuş aşağı inen bir araba gibi düşüyorum sanılıyor, aslında ben uzaklaşıyorum.

Kafamın içinde kalabalık geçen gecenin sabahına uyandım…

Hayatımın savrukluğu bir şey değil de kendimi koyduğum yerde bulamıyor oluşum büyük bir boşluk yaratıyordu. Her şeyi yeniden önüme koyup değiştirmek suretiyle açıp bakıyorum, kendimi yeniden onarıyorum. Onarmak bir şey değil, bozulmuş olmak seni yeniden diriltmiyor. Başka evlerin, başka sokakların gölgesinde korkusuz, biraz ışıltılı ve çokça yalnız. Büyük Tanrısı var yalnızlığın, yaprakları savrulurken tek tek geride kalan bir hakikat aynasız ve ürkektir. Tadını çıkartmamak gibi bir düşü ve düşüşü. Bir rüya gördüm. Birlikteydik, dokunmanın, sıcaklığın ve birbirine karışan sıvılarımızın sabahlarına uyanmanın hazzıydı, tattım. Bunun mutluluk olduğunu düşündüm. İçimde titreyen telleri oyarak geçtim acının yolundan. Geçmek bir şey değildi inan... Kalan izlerin ağırlığıydı yorgun düşüren. İlişkilendirdiğim anlamın anlamsızlığını gözlerinde gördükçe ezildim, ufalandım, küçüldüm. Utandım sonra kendimden, anılarımdan. Varlığın boşluk kaldırmadığı evrende, içini dolduramadığım kesiklerle öylece kalakaldım. Söylenecek kelimeler artık tutarsız bir yük omuzlarımda, yaşlı ve zavallı. Genişleyen vaktin sızısıyla geçmiş sönüyor. Yakana kadardı her şeyi. İzini sür acının, korkunun, tortunun. İzin ver tavaf etsin kuşlar, küllenmiş çıplak bir tenin omuzlarına konsun. Ve yalnızca kendin kalmış gibi dünyada, yeniden başlat yaşamayı. Eskiden olsa hatırlamak için sızardım, kavrulmuş etimin acısını dindireyim diye. Kendimi bir savaşın ortasına koyardım ve hep bir mağlubiyetle sonuçlanırdı hikâye. Artık ben savaşçı olmak istemiyorum. Felçli sözlerimden başka bir şey kalmadı elimde. O büyük gecede unuttum hepsini. Kanatlarımı o gece açtım ve o gecede uzaklaştım kurumuş bir bataklık gibi göğsünden. Üst üste konulan köpekler kadar bile yer kaplamıyordum dünyada. Düşününce ne tuhaf! Kendimi bir yalanın içine hapsedilmiş hissediyordum. Bu duygu beni emin adımlarla zehirledi. Artık çürüdüm. Ama yine de ümidimi kesmiyorum dünyadan...

23 2 18