Gazne şehrini ABD’nin Afganistan işgali sırasında duymuştum. Kandahar, Kabil, Herat vb. hepsi Türk- İslam medeniyetinin göz bebekleriydi. Bu şehirlerde nice insanlar nice medeniyetler kurup yükseltmişlerdi. Mevlana’yı bu coğrafya ortaya çıkarmıştı. Tıpkı hilafetin koruyucusu Gazneli Mahmut gibi. Okul kitaplarında bu şehirde başkent yaparak devlet kuran ve muazzam bir medeniyet oluşturan Gazneli Devletini tanıdım. Bu yazımız bu devleti kısaca anlatmaya yöneliktir.

 Devletin kurucusu 977 yılında iktidara gelen Sebüktigin’dir. Kurucunun isminden de anlaşılacağı gibi bir Türk devletidir. Bu devletin hanedanı Türk yönettiği halk ise Acem’dir.  Sebüktigin döneminde Afganistan, İran ve Pakistan’da çeşitli bölgeler fethedildi. Bu bölgelerde İslam dini yayılmaya başladı. Bu dönemde Müslüman Türk devletleri olan Karahanlı ve Samaniler ile mücadele edildi. Sebüktigin sonrası oğlu Mahmut iktidara geldi. Devletin en parlak dönemidir. Bu dönemde gaza ve cihat politikası takip edilerek Hindistan’a 17 sefer düzenlenmiştir. Hindistan’da İslamın yayılması ve buna bağlı olarak kast sisteminin zayıflaması bu dönemde olmuştur. Bu başarıları sonrası Abbasi halifesi ona “Sultan” unvanı verdi. Bu unvanı taşıyan ilk Türk hükümdarıdır. Şii Büveyhoğullarını yenerek İslam dünyasında halifeliğin koruyucusu oldu. Bu başarılar devamında gelen Gazneli Mesut ve diğer hükümdarlar tarafından sürdürülemeyince devlet 1040 yılında Selçuklulara karşı Dandanakan savaşını kaybetti. Sonrasında Hindistan’a çekilen devlet 1186 yılında son hükümdar Gurlular tarafından esir alınmasıyla sona erdi.

                                                                ***

 Firdevsi Tusi, bugün İran sınırları içindeki Tus şehrinde doğdu. Çocukluğu ve aldığı eğitime dair bilgi yoktur. Babasının toprak ağası yani dihkan olduğu düşünülmektedir. Firdevsi, Fars edebiyatının temel eserlerinden biri kabul edilen ve eski İran tarihini anlatan eseri Şehnameyi 980 -990 yılları arasında yazmaya başlamıştır. Eser Gazneli Mahmut’a sunulmuştur. Gazneli Mahmut esere 60.000 bin dirhem vermiştir. Eserinin kıymeti yanında bu parayı az bulan Firdevsi bu parayı sağa sola dağıtmıştır. Firdevsî hakkında araştırma yapan âlimler Sultan Mahmud’un bu davranışının sebebini kendisinin Sünnî, Firdevsî’nin Şiî olmasına, bir kölenin oğlu olması dolayısıyla eski hükümdarlara antipati duymasına, eserde Türkleri küçük düşürücü ifadelerin bulunmasına bağlamaya çalışırlar. Ayrıca Sultan Mahmut’u hicveden bir şiir yazmıştır. Hayatını eser yazarak kazanan ve yazdığı eserlere gerekli sahip bulamayan Firdevsi maddi sıkıntılar içinde ölmüştür. Eserin kıymetini sonradan anlayan Gazneli hükümdarı ise ona 60.000 altın göndermiştir. Fakat bu hediyenin geldiği gün şehrin diğer kapısından Firdevsi’nin cenazesi gidiyordu

                                                              ***