Gülce Hikayesi-2-

Mustafa Ak

01-01-1970 03:00

        Gülce başlıklı hikayelerimizin ilkini Müslüme yavrumuzun artık olamayan geleceğini hayal ederek yazmıştım. Hikâyenin bu bölümünde ise tamamen geçmişten ve hayali kişilerden bahsediyoruz. Hikâyemiz sıradan ve bugün ismi hatırlanmayan insanların hikâyesidir.                        Çukurova’nın sabah sıcağında köylerden gelen sala sesi ortalığı inletiyordu. 1917’nin yaz aylarında insan sağanağı olan Çanakkale’den sadece haberleri gelebiliyordu. Şehitlerimizin pek çoğunun mezarı doğdukları toprakların çok uzağında. Ahmet oğlu Mustafa, Kerim oğlu Süleyman, Allah rahmet eyleye. Köyde gelen üç beş erkek şühedanın gıyabında namazlarını kılmışlardı. Ahmet oğlu Mustafa’nın ise biri kız ikisi oğlan iki yetimi kalmıştı. ,                                    Molla İbrahimlerin Mustafa’nın kızıydı. Yüzünün güzelliği nedeniyle ebesinin koyduğu isimle anılıyordu. Anneleri de küçük kardeşleri Ahmet’in doğumunda vefat etmişti. Çocuk sağ kalmış. Babalarının cepheye gitmesi nedeniyle ebelerinin baktığı bu yetimler için farklı bir dünya başlıyordu. Babaları da vatan uğruna şehit düşmüştü. Gün olmuş devran dönmüş, Gülce’nin de 17 yaşına gelmesi ile talip olanlar olmuştu. O zaman nerde bulacaksın doktoru, mühendisi. Köylerde kalan birkaç ihtiyar ve birkaç gazi. Uzaktan akrabası tek gözü doğuştan ama Ömer, Gülce’ye talip olmuştu. Nasipmiş oldu. Zamanın behrinde garip Anadolu köylüsü sevinçli bir habere muhtaç. Yapmışlar küçük bir düğün. Gülce ile beraber yetim kardeşlere de sahip çıkmıştı Ömer

          Allah bu çifte evlat nasip etmemişti. Ama iki tane şehit emaneti vardı. Onlara bakmak, onları korumak abalık, ağalık göreviydi. Bu yüzden hem Ömer hem de sürekli çalıştılar. Dağda, taşta ve kendi arazilerinde çalıştılar. Kendileri de emanetleri de haram lokma görmedi. Azdı ama mutlu olmaya çalışıyorlardı. Günlerden bir gün Muallim Mehmet Bey, Ömer’in evine geldi. Mehmet Bey de yoksul bir aileden geliyordu. Tarhana ve ekmeğin tadını herkesten iyi bilirdi. Meseleyi anlattı. Ahmet ve İbrahim zeki, kabiliyetli çocuklar olduğunu söyledi. Ankara’ya götürsem, masrafları da benden ama okumalılar dedi. Ömer ve Gülce evlat hasretleri yüreklerinde olmasına rağmen, kardeşlerinin hayrı için bu yolculuğa tamam dediler. İkisi de artık evlatları gibi gördükleri kardeşleri için çalışmaya devam ettiler. Çalışmak onları dinç tutuyordu. 70’ine kadar ölüm hastalığı hariç hastalık görmediler. Sonrasında da birbirlerinin peşi sıra üç yıl arayla göçüp gittiler. Arkalarında Çanakkale şehidinin iki tane evladı kalmıştı. Biri mühendis olmuştu diğeri ise doktor. Memleketlerine hizmet ettiler.                               

       Bu hikâye Anadolu’da yaşanan sıradan bir hikâye. İster , ister Ayşe isterse Fatma isimleri değişse de hikâye hep aynı. Hayırlı bir eser bırakmak. Rabbim hayırlı işlerle anılanlardan olmayı nasip etsin. Selam ve dua ile

Mustafa AK

Tarih Öğretmeni

mstfknyali@gmail.com

DİĞER YAZILARI MEVLANANIN CENAZE NAMAZINI KILDIRAN ALİM 01-01-1970 03:00 ESNAF KÜLTÜRÜMÜZE DAİR 01-01-1970 03:00 GAZNELİLER 01-01-1970 03:00 ALTIN ORDA’NIN MÜSLÜMAN HANI BERKE 01-01-1970 03:00 MOĞOLLARIN MÜSLÜMAN KOMUTANI: BULARGU 01-01-1970 03:00 ÇAKA BEY 01-01-1970 03:00 İNTİHAR 01-01-1970 03:00 OSMAN GAZİNİN KAHTADAKİ SOYU 01-01-1970 03:00 MUSTAFA SABRİ KÜÇÜKAŞÇI 01-01-1970 03:00 ERTUĞRUL OTAĞINDAN SELAMLAR 01-01-1970 03:00 HELMUT RİTTER 01-01-1970 03:00 SAVAŞTAN ÖNCE SURİYE 01-01-1970 03:00 UZUN HASAN MI, UZUN MEHMET Mİ? 01-01-1970 03:00 İHANETİN ADI: RECİ OLAYI 01-01-1970 03:00 TARİH ŞUURU 01-01-1970 03:00 YAZMAK VE YAZMAMAK ARASINDA 01-01-1970 03:00 İSMAİL LÜTFİ ÇAKAN 01-01-1970 03:00 CELALETTİN KARATAY Ve ZAMANI 01-01-1970 03:00 KIRIM, KIRIM, KIRILAN KIRIM 01-01-1970 03:00 İKİNDİ GÜNEŞİ 01-01-1970 03:00 SEZAİ KARAKOÇ’UN GÖZÜYLE 01-01-1970 03:00 Memlûklüler 01-01-1970 03:00 Doğu Türkistan 01-01-1970 03:00 MAARİF VEKİLİ 01-01-1970 03:00 ŞİBLİ NUMANİ 01-01-1970 03:00 Celal Hoca 01-01-1970 03:00 ÜÇ KÖYÜN AĞASI KİR FARD 01-01-1970 03:00 MTO AKSARAY 01-01-1970 03:00 TARİHİMİZDEN DEĞER ÖRNEKLERİ 01-01-1970 03:00 Tarih Ne İşe Yarar? 01-01-1970 03:00 Balkan Ninnisi 01-01-1970 03:00 ARİFELİK- BAYRAMLIK 01-01-1970 03:00 Anlat Bakalım Hocam: Bir Cami Rehberinin Anıları 01-01-1970 03:00 SELÇUKLU SARAYINDA BİR DARBE GİRİŞİMİ 01-01-1970 03:00 Bir Yörük Çocuğunun Hatıraları 01-01-1970 03:00 YA! EBA HİR 01-01-1970 03:00 GÜLCE 01-01-1970 03:00 İMAM HATİPLİLER NE İSTER? 01-01-1970 03:00 Tarihin Görme Dediği İlhanlılara Dair 01-01-1970 03:00 İmparatorluk Oyunları 01-01-1970 03:00 Güzel Atlar Ülkesine Yolculuk 01-01-1970 03:00 ÇİZGİSİZ DEFTER 01-01-1970 03:00 KUDÜS; KALBİMDE BİR HÜZÜN MEVSİMİ 01-01-1970 03:00 Nesline Devlet Nasip Olan Sahabe: Abdullah bin Abbas 01-01-1970 03:00 BOZKIRA KADRAJDAN BAKANLAR 01-01-1970 03:00 ABDULLAH BİN ZÜBEYİR 01-01-1970 03:00 KİTAP MEDENİYETİ 01-01-1970 03:00 İTTİHATÇININ SANDIĞI 1 01-01-1970 03:00 Türkler Geliyor! 01-01-1970 03:00 İSLAM TARİHİNDE MÜNAFIKLAR 01-01-1970 03:00 BİR GARİP HAL BİR GARİP İTİKAT 01-01-1970 03:00 HALİL İNALCIK'IN HATIRALARINA DAİR 01-01-1970 03:00 SEYYAHIN GÖZÜYLE SUDAN 01-01-1970 03:00 MERHUM İKİ TARİHÇİNİN ARDINDAN 01-01-1970 03:00