Yapılacak o kadar çok şey var ki…

Sadece sinema sektöründe ya da ne bileyim siyasette değil.

Topraklarımızın korunması için…

Su kaynaklarının korunması için…

Şehirlerimizin talan edilmemesi, tarihi dokunun bozulmaması için.

Çocuklarımızın millî ülküler etrafında yetişmesi için…

Edebiyatımızın çektiği konu ve üslup darlığından kurtarılması için…

Şiirimizin yükselmesi için…

Köylerimizin boşalmaması için…

Havzalarımızın ıslahı için…

Gıda güvenliğinin artırılması için…

Göçmen kardeşlerimizin bakımı, insanlık dramının paylaşılması için…

İçine düştüğümüz stratejisizlik, içine düştüğümüz fikrî kısırlıktan kurtulmak için…

Henüz kendi klasiklerini bile okuyamamış bir gençliğe klasiklerimizi okutmak için çeşitli formüller bulmak için…

Niyazi Mısri’nin nasıl bir ülkücü edip, derviş ve pîr olduğunu anlatabilmek için…

Oğuz Kağan’ın devlet felsefesini yeniden idrak etmek ve ettirmek için…

Attila’nın 72 milleti bir bayrak altında nasıl topladığını kavrayabilmek ve kavratabilmek için…

Bir büyük birliğin yeniden rüyasını yaşatmak için…

Cengiz Han’ın mera hukukunu anlayabilmek ve anlatabilmek için…

Tuğrul Bey’in devletimizi kurarken nasıl bir gelecek kurgusu inşa ettiğini yeniden kavramsal ve matematiksel izah edebilmek için…

Nurettin Topçu’nun hareket felsefesini kavramak, onun millet mistiklerinden olabilmek için…

Mehmet Âkif’in Asım Nesli şuuruna varabilmek için…

Namık Kemal’in vatan ve hürriyet arasında kurduğu müthiş korrelasyonunu keşfedebilmek için.

Cami cemaatinin ritüel peşinde yuvarlanmasına karşı yeniden namaz şuurunu diriltmek ve yaşatmak için…

Mazlumun derdini dert edinmek için…

Kalkınmak ve kalkınmanın verimliliği ve üretimi artırmak, yeni bilgi teorileri inşa etmek olduğunu, biriktirmenin ve stokçuluğun; kalvinist ekonomik modellerin insanlığa ve dine aykırı olduğunu haykırmak için…

Aramızda yitip giden sevgiyi yeniden inşa etmek için…

Sevginin dilini yeniden bulmak için…

Binlerce, on binlerce yerel ve milli meselemiz var…

Halletmemiz gereken çok sıkıntı, çözülmesi gereken çok problem var.

Ülkemiz siyasetten ibaret değil. Meselemiz ve davamız da…

Ülkemizde yapacak o kadar çok iş var ki…

Sadece bizim ülkemizde değil; âlem-i İslâm’da…

Sadece âlem-i İslâm’da değil Afrika’da, Avrupa’da, dünyanın her yerinde…

DÜNYA’NIN HER YERİNDE VAZİFE BİZİ BEKLİYOR…

DOĞAN GÜNE ANDOLSUN…

ŞAFAĞA…

GECENİN EN KARANLIK OLDUĞU ANDA BİTİVEREN ÜMİDE…

ANDOLSUN Kİ, HAKİKAT PERDELENEMEZ…

Müslüman Türk’ün gönlündeki şifreyi, bin yıllık terkibini, meş’alesi olan mayayı kimse ama hiç kimse yok edemez… 

Ak süte yine çalacağız mayamızı…

Bin yıldır yaptığımız gibi…

Dokunduğumuz bizden olacak yine…

Biz sosyolojisini yeniden inşa edeceğiz…

Düşman kavi, tali zebun…

Fakat ne beis?

İmanımız var.

Elhamdülillah…

Üzülmeyin…

Yeise düşmeyin…

Yeis haramdır…

Ümit ve korku arasında yaşadık…

Havf-ı reca arasında…

Yine öyle donanacağız…

Yeni hamleler için…

Yeniden diriliş için…

Allah var, gam yok