YAĞMUR VE SONBAHAR

Lütfü Şehsuvaroğlu

01-01-1970 03:00

Sonbahar geldi ve geçiyor handiyse…

Soğuklar başladı… 

Soğuklar ve her türlü hastalık ile her türlü kirlenmeler…

“Toprağı kirlerinden arındırır bir yağmur.”

Nurullah Genç’in Yağmur şiirinden bir mısra bu.

Nurullah Genç, Diyanet’in Naat yarışmasında birinci olmuştu.

Gerçekten de o yıllarda hemen herkesin dilindeydi bu şiir.

Unutulmasın ne olur!

Yağmura benzetiyor peygamberi şair.

Fuzuli de meşhur Su Kasidesi’nde suya benzetmemiş miydi?

İşte su ve şiir medeniyetine sahip oluşumuz, o medeniyetin söz ve sevgi nimetlerinden yararlanmamız böyle şairler eliyledir.

Aziz dostum Nurullah haylidir gözükmüyor. 

Sevgili Şükrü’yü de uçmaya gönderdik.

Zaten Anestü Nara’dan işaret etmişti nasıl gideceğini…

Nereye gideceğini…

Sonbahar geldi, geçiyor…

Soğuklar birden bastırdı.

Mevsimlerin en sert değişeni, en sert virajlara sahip olanıdır sonbahar.

Yapraklar doldurdu kaldırımları…

Hüzün ve melal ufkundayız şimdi…

Sonbahar medeniyetimizin sonbaharı olmasın.

Ama oluyor işte…

Her tarafta yurtlarımızın –İslam topraklarının- içine içine işlemiş maalesef; kan içicilik, kötü yönetim, irtikap, suiistimal, pusu, kalleşlik, adam kayırma, saltanat, şaşaa, lüks düşkünlüğü, tüketim köleliği, çarpık ve sonradan görme kapitalist özentilik…

Daha neler neler…

Yağmur ormanları yanında çölleşme…

Aşırı su kullanımı ile kıt su kaynakları yönetimi…

Seller, taşkınlar, bulaşıcı hastalıklar…

Susuzluk, kuraklık, çölleşme…

Orta Afrika ülkeleri tekrar eski sömürgecilerinin kontrolüne girmeye başlıyor ne yazık ki…

Kuzey Afrika zaten karıştırıldı ve sözde Arap Baharı ve demokrasi rüzgarları yalanlarıyla şimdi tam bir dış müdahalelere her zaman açık ortamlar ve de-stabilizasyon…

Artık bu ülkeler ne demokrasiye kavuşabilirler, ne de güçlü liderler çıkarabilirler…

Kuzey Afrika Akdeniz ülkeleri ve Ortadoğu yani karıştırıldı; içinden çıkılmaz bir siyasi ve ekonomik yapı kurgulandı. Batı her vakit müdahale edebilecek duruma geldi.

Kendi içlerinden çıkış yolu da bulamaz durumdalar artık…

Bu virüsün bize de bulaşması kaçınılmaz gözüküyor; Allah korusun.

Bir İslam medeniyetinden ve Batının Çöküşü’nden artık bahsedilmiyor.

IŞİD ve benzeri selefilik ötesi akımlar bizzat İslam âlemi için tehdit…

Terör ile İslam’ın yan yana anılması kadar abes bir yaklaşım yoktu; ama artık garipsenmiyor, hatta Müslümanlar dilinde de silsile-i meratip bir söylem oldu.

Yağmur yağmalı, bereketin sembolü yağmur…

Belki de felaketin, tufanın kaynağı yağmur…

Yıkıp götürmeli…

Silip süpürmeli…

Toprağı kirlerinden arındırmalı…

Tevfik Fikret ne güzel tarif eder yağmuru:

Tevfik Fikret ne güzel tarif eder yağmuru:
“Küçük, muttarid, muhteriz darbeler 
Kafeslerde, ramlarda pür ihtizaz 
Olur dembeden nevhager, nagmesâz 
Kafeslerde, ramlarda pür ihtizaz 
Küçük, muttarid, muhteriz darbeler.. 

Sokaklarda seylâbeler ağlaşır, 
Ufuk yaklaşır, yaklaşır, yaklaşır; 

Bulutlar karardıkça zerrata bir 
Ağır, muhtazır dalgalanmak gelir; 

Bürür bir soğuk gölge etrafı hep, 
Nümâyan olur gündüzün nısf-ı şeb. 
Söner şimdi, manzûr olurken demin 
Heyulası karşımda bir âlemin 

Açılmaz ne bir yüz, ne bir pencere; 
Bakıldıkça vahşet çöker yerlere. 

Geçer hoş sokaktan, hayalet gibi, 
Şitâbân ü puşideser bir sabî; 

O dem leyl-i yâdımda, solgun, tebâh. 
Sürür bir kadın bir ridâ-yı siyâh. 

Saçaklarda kuşlar - Hazindir bu pek! 
Susarlar, uzaktan ulur bir köpek. 

Öter gûş-i ruhumda boş bir enîn, 
Boğuk bir tezâd-ı sükûn u tanîn: 

Küçük, pür heves gevherin katreler... 
Sokaklarda, damlarda pür ihtizaz 
Olur muttasıl nevhager, nağmesâz 
Sokaklarda, damlarda pür ihtizaz 
Küçük, pür heves, gevherin katreler...

DİĞER YAZILARI Kubbeyi Yerine Koymak ya da Kubbeyi Yere Koymamak 01-01-1970 03:00 ŞEHİT VE ANNESİ 01-01-1970 03:00 Hayat ile Eser 01-01-1970 03:00 HER 12 MART GELENDE İKİ PARÇA OLURUZ 01-01-1970 03:00 MESLEĞİ OLMAYAN ADAMIN AHLAKI OLUR MU? 01-01-1970 03:00 BİRLEŞMİŞ MİLLETLER’İN MİADI DOLDU 01-01-1970 03:00 KİTAP OKUMAK VE FİKİR İNŞA ETMEK ÜZERİNE 01-01-1970 03:00 HERKESİN BİR MUAVİYESİ VAR DURUR İÇERİSİNDE 01-01-1970 03:00 Yavaş Şehirler 01-01-1970 03:00 Kitap Düşmanları Kütüphane Katliamcıları 01-01-1970 03:00 Alevden Ata Binen Şair: Şükrü Karaca 01-01-1970 03:00 170 YIL 01-01-1970 03:00 Sarıkamış’ta 90 Bin Şehit Verdiğimiz Doğru mu? 01-01-1970 03:00 Yunus'u doğru anlıyor muyuz? 01-01-1970 03:00 SARIKAMIŞ 01-01-1970 03:00 GELECEK KURGUSU YAPABİLİYOR MUYUZ? 01-01-1970 03:00 ÇOBAN VE BUZ ÜSTÜNDE KAYMAK 01-01-1970 03:00 MEKTUP ÜSTÜNE 01-01-1970 03:00 Toprağın İdeolojisi ve Anadolu Mayasının Burçları 01-01-1970 03:00 KARE’NİN İÇİNDE NE VAR? 01-01-1970 03:00 ÖMÜR-KIZILELMA 01-01-1970 03:00 ULUSLARARASI POLİTİKADA KAÇ SENARYO YAZABİLİRSİN 01-01-1970 03:00 Şehir Ölürken Kente Serenat Düzmek 01-01-1970 03:00 TOHUMUN ÖNEMİ 01-01-1970 03:00 KÖPRÜ OLABİLMEK/KÖPRÜ YAPABİLMEK 01-01-1970 03:00 ALLAH’A ADANMADIKTAN SONRA 01-01-1970 03:00 DERSİMİZ SOSYOLOJİ 01-01-1970 03:00 KARİZMATİK LİDER 01-01-1970 03:00 ŞEHİRCİLİK ÇALIŞTAYI BAŞLIKLARI 01-01-1970 03:00 KARARLILIK VE ADANMIŞLIK 01-01-1970 03:00 TESTİS YA DA TESTİ PEŞİNDE KIVRILAN S’LER 01-01-1970 03:00 TERÖR İTTİFAKININ ARKASINDAKİ GÜÇLE HESAPLAŞABİLMEK 01-01-1970 03:00 Yeniden Başlamak 01-01-1970 03:00