Eskiden en ufak bir şeyde sinirlenen insanlardan biriydim. En ufak bir şeyde kızar ve azarlardım. Bir amcaoğlum vardı. Beni çok severdi. Köyden Ermenek'e sabah ezanında okula çıkardım. Bir gün sabah baktım yolda. Çok kızdım. "Seni uğurlamaya geldim" dedi. Sabah soğuğunda çıkmış gelmiş bizim mahalleye. Hasta olur başına bir sıkıntı gelir diye "Beni hiç görmedin mi, sabah gidip akşam geleceğim"dedim. Kızarak kovdum onu. Sarılmadan gitmedi. Çok şaşırdım. Evden annemi çağırdım yola koyuldum.

         Geceye doğru köyüme geldiğimde ilk girdiğim evden itibaren herkesin bana bakmaya başladığının farkettim. Biraz ilerde kahvehaneler vardı. Bizim köyde, Tvler açılmıyorsa, köyden müzik sesleri gelmiyorsa bilin ki cenaze var. Giderken birkaç tanesi "Emir Allahın Yeğenim" dedi. Fevrim döndü, nutkum tutuldu, hiç kimseye cevap veremiyordum. Bir anda deli gibi koşmaya başladım. Eve geldim, köşe divanı ve mutfağı arandım. Gözleri şiş ve nemliydiler ama annem babam sağlardı. Onlar bişey dedi mi demedi mi duymadım akrabaları tek tek koşarak yokladım. Hiçbiriyle bir kelime konuşamadım. Köyün sonuna vardığımda yaslar(ağıt) oradan geliyordu amcam gilden..
         Benim amcaoğlu, fidan boylum 15-16 yaşta beni sabah ezanı sırasında görmeye geldikten birkaç saat sonra vefat etmiş. Uyumuş ve kalkmamış bir daha. Ben ise onu azarlamışım. Bağırmışım. Bilseydim elbet sarılır sarılır öperdim. Bilseydim gitmezdim okula. Ben geldim baktim ki yıkamışlar kılmışlar namazını da toprağa vermişler. Cenazesine bir su bile dökemedim. Bir varmış bir yokmuş


         İnsan hayatını tek yöne gitmeye programlanmış bir mekaniğe benzetiyorum. Başına gelenlerin ise bu mekaniğe ansızın değerek onun yönünü değiştiren nesnelere benzetiyorum.


         O günden bu yana, akrabalarımdan sevdiklerimden biri bir yöşlük(Yöş=olmaması gereken tersi davranış, gülünç, hoş olmayan) yaptıklarında, hoşlanmadığım bir şey yaptıklarında, moralimi bozduklarında hemen kızmam. Bu beni tartışmalarda kavgalarda pasif sözü geçmeyen biri yapabiliyor. Ama ben bile bile alttan alıyorum. Birisi bana kızsa bile ben pasif davranıyorum. Çünkü bir daha üzülmeyeceğimi, yaşadığımın bir daha karşıma çıkmayacağını kim garanti edebilir ki?


       Her mekaniğin yolunda kendisine değen nesneler olmuştur. Her insan muhakkak sevdiğini kaybetmiştir. Şurada şöyle demişti, şunu duymuştum, şöyle demişti, öyle yapmıştı diye cenaze arkasından söylediğiniz laflar arasında kalbinizi acıtan bir sızı olsun istemiyorsanız, lütfen sevdiklerinizi azarlamayın, onlar sizi azarlasın siz susun.