GİTTİ Mİ HACI HÜSEYİN'İN MEHMET ŞİMDİ ?

         

        Olayın olduğu akşam madene varınca ve yetkililerden bilgileri alınca kahrolarak anlamıştık aslında bu ocaktan kimsenin sağ çıkamayacağını. Ama insan ümit ediyor işte. Cenazeyi görünceye kadar bir cılız umut ışığı yanıyor.

         Ama olmadı. Kurtlar Vadisi dizisini çok severdi. Dizide Ömer Baba'nın öldüğü, vasiyetinin okunduğu bölümü çocuklarıyla seyrederken "vasiyet" kelimesi geçtiğinde oğlu sorar: "Vasiyet ne demek baba?" diye. O da der ki: "İnsanın öldükten sonra kendisiyle ilgili olmasını veya olmamasını istediği şeyleri bildirmesine vasiyet denir. Mesela benim vasiyetim ölürsem annemin babamın yanına gömülmekdir." Evet tam da öyle oldu. Annesinin yanıbaşına kazıldı mezarı. Ailesi bu gün gidip gördü yerini. Küçük oğlu Ömer Asaf "Anne babam toprağın altında bal mı yiyecek?" diye sordu.Cennette hep tatlı kıymetli şeyler yeneceğini falan duydu zâhir.

        Hayat böyle işte, nerede ne şekilde veda edileceği bilinmiyor. Ehliyetsiz, uykusuz bir sürücünün kullandığı bir aracın altında mı kalacaksın; ehliyetsiz, bir vicdansızın emri altında kömür ocağında ölüme mi yürüyeceksin belli degil..!Şairin dediği gibi:

Ölum herkesin başında

Uyudun uyanmadın olacak

Kim bilir nerede, nasıl, kaç yaşında

Bir namazlık saltanatın olacak

Taht misali o musalla taşında.

Gercekten de yarın (5 Aralık 2014) mahşerî bir kalabalığın elleri üzerinde bir saltanat yaşayacak. İlk ve son defa eski krallar gibi tahtırevanda taşınacak.

      Soma faciasından sonraki günlerdeydi. "Sizin ocakta durum ne, aman dikkat.!" dediğimizde "Ben dışarıda çalışıyorum, bana bir sey olmaz korkmayın" diye latife yapmış hatta çalıştığı yerin fotoğrafını da göndermişti. Dün, felaketin üstünden tam otuz yedi gün geçtikten sonra arkadaşlarıyla bir tünelde tahkimatın üstünde bulundu. İhtimal, su gelmeye başlayınca oraya tırmandılar, "Burada kurtuluruz, kurtarma ekipleri gelir suyu boşaltırlar, birkaç saat sonra çıkarız." diye düşündüler.Nereden bilebilirlerdi ki 12 bin ton suyun ocağa bomba gibi patlayarak dolacağını. O tahkimatın üzerinde bekleşirken neler düşündü kimbilir. "Çocuklarımı, eşimi bir kez daha görsem mi dedi, şuradan bir çıkarsam bir daha kömür ocağı mı asla mı" dedi, bilinmez. Çıksaydı bir daha girmezdi herhalde. Ama olmadı, çıkamadı. Cenazesi bile kırk günde anca çıktı.

        Recep amcanın o yürek sızlatan sorusunu ben de sorayım : GİTTİ Mİ HACI HÜSEYİN'İN MEHMET ŞİMDİ ? Evet gitti. Ardında gözü yaşlı bir eş, boynu bükük üç yetim, yüreği yanık yedi kız kardeş bırakarak çekip gitti. Mekanı cennet olsun.