“Her Türk asker doğar sözü” bizi en iyi anlatan vecizelerdendir. Ta Orta Asya steplerinden itibaren askerlik Türklerin hayat şekli olmuş ve çok uzun süre asker denince akla Türk sözcüğü gelmiştir. Bu anlayış ile birlikte İslam’ın da etkisi ile gazilik ve şehitlik kavramlarını arkasına alan Türk askerliği bir vatan görevi haline bürünmüştür. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulması ve düzenli ordunun gelişimi ile birlikte askerlik her Türk için bir vatani borç olmuş ve zorunlu hale gelmiştir. Buraya kadar her şey tamam ve çok makuldür. Zira savaştan yeni çıkmış ve her an için çevresindeki ülkeler tarafından tehdit altında olan bir ülkenin tabii ki ciddi anlamda askere ihtiyacı bulanacaktır. Ancak bugün bu tip bir tehlike en azından çok yakın bir zaman için bulunmamakta ve çok fazla sayıda askere ihtiyaç duyulmamaktadır. Elbette gençlerin askerlik mesleğini öğrenmesi büyük bir önem taşıyor. Her gencimizin askerlik zanaatını en azından silah tutmayı bilmesi gerekiyor. Fakat çağ değişiyor ve geçmişte ordular ile yapılan uluslararası mücadeleler ve savaşlar artık kalem, kitap hatta çağın unsuru olan bilgisayar teknolojileri ile yapılıyor. Hal böyle olunca günümüzde üniversite mezunu on binlerce genci en verimli çağında silahaltına almak ve aylarca birkaç haftada öğretilebilecek talimler ile meşgul etmek çok da doğru olmuyor. Zira Avrupa ve dünya gençleri 20’li yaşlarında bilim ve sanat ile meşgul olup ülkelerine hizmet ediyorken bizim gençlerimiz hayatlarının en kritik dönemecinde bir kışlada aylarca kalmak zorunda. Bu durum üretken olan gençlerimizin önünü kesiyor. Hâlbuki bedelli askerlik hizmetinden faydalanarak hayatlarının bu en verimli çağında ülkelerine ve milletine çok daha faydalı olabilirler. Üstelik ciddi rakamlar ile yapılan bedelli askerlikten devletimiz de çok ciddi rakamlar kazanacaktır ki ekonomik durgunluğun olduğu şu günlerde bu paralar bir can suyu olabilir.

Tüm Dünyada Uygulanan Profesyonel Ordu Bize Ne Zaman Gelecek?

Nasıl ki her meslek kendi erbaplarınca yapılır ve o meslek çok büyük bir tecrübe ve sabır neticesinde öğrenilir askerlik de böyledir. Üstelik askerlik mesleği çok kritiktir ve bu mesleği icra ederken yapacak olduğunuz hataların telafisi yoktur. Buna rağmen çeşitli terör örgütleri ile mücadele eden ordumuzda daha çok erler ön plana çıkmakta ve sürekli olarak şehit haberleri gelmekte. Oysaki profesyonel ordu anlayışı ile hareket edilse çok daha az sorun yaşanacaktır. Bir gencin mühendis, doktor, aşçı veya zanaat erbabı iken birkaç aylık bir eğitim ile profesyonellik gerektiren silahlı çatışmalara girmesi hiç de akıl karı bir iş değildir. Savaş anlarında belki makul görülebilecek olan bu durum şu günlerde gençlerin iş hayatlarını da etkileyen bir sorundur. 20 yaşında bir iş kuran gencimiz askere gittiği an dönene kadar işleri aksayacak ve rakip firmalar karşısında tutunamayacaktır. Bu durum istihdam açısından da çok ciddi sıkıntılar ortaya çıkartmaktadır.

Bedelli Askerliği Bekleyenler Arasında Çocuklu Aileler de Var

Belli bir ücret karşılığında üç haftalık temel askeri eğitimi karşılayan bedelli askerliği bekleyenler arasında sadece iş kuranlar değil çocuklu aileler de var. Eğitim ve başka sebepler ile askerliğini tecil ettirmiş ve bu süreçte evlenerek çocuk sahibi olmuş kişiler için bedelli askerlik bir can simidi gibi olacaktır. Aile kavramı anne, çocuklar ve baba arasında gelişen bir olgudur. Evin direği olarak nitelendirilen ve genellikle bizim toplumumuz için evin geçimini sağlayan babanın askerlik sebebiyle aylarca evden uzak olması büyük bir travmadır. Bu travma hem çocuklar hem de eşler için yaşanmaktadır. Çocuğun büyüme çağında en çok ihtiyaç duyduğu anlarda babasını görememesi onun kişisel gelişimini etkileyen bir faktördür. Bu ve daha birçok sebepten ötürü profesyonel orduya geçiş iyi olacaktır ve mutlaka denenmelidir.