Kanserin yüzde 90’ının çevresel faktörler nedeniyle meydana geldiğini belirten İzmir Üniversitesi Hastanesi Tıbbi Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Çağatay Arslan, “Günlük hayatımızda yapacağımız değişikliklerle kanserden korunmamız mümkün” dedi.
Kanserden korunmak kadar kanserde erken tanı da, yaşam kalitesi açısından önem taşıyor. Kanseri yenmenin yolu ise hastalığı tanımak ve uygun tedavi metodunu seçmekten geçiyor.
İzmir Üniversitesi Hastanesi Tıbbi Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Çağatay Arslan, kanserin çoğunlukla çevresel faktörler nedeniyle meydana geldiğini söyledi. “Günlük hayatımızda yapacağımız değişikliklerle kanserden korunmamız mümkün” diyen Doç. Dr. Arslan, “Doğru beslenme, düzenli ve stresin az olduğu yaşam şekli vücudun savunma sistemlerini güçlendirmektedir. Ülkemizdeki sağlık hizmetlerindeki gelişmeler de tedavide başarı şansımızı yükseltiyor“ diye konuştu.
"ÇEVRESEL ETKİ ÇOK BÜYÜK"
Kansere neden olan etkenlere dikkat edilmesini isteyen Doç. Dr. Çağatay Arslan şunları söyledi: “Kanserin yüzde 90’ı çevresel, yani değiştirebileceğimiz etkenler nedeniyle ortaya çıkıyor. Korunmak mümkün. Kanserin ortaya çıkmasında genetik ve çevresel faktörler var. Genetik çok fazla değiştirilemiyor ancak koruyucu önlemler alınabiliyor. Ama çevresel faktörler değiştirilebiliyor. Örneğin akciğer kanseri için sigara içilmemesi, cilt sağlığı için güneş ışığından korunmak çok önemli. Sigara ve alkolden kesinlikle uzak durulmalı. Sigara neredeyse bütün kanserlerin oluşumunda etkili. Alkol ise ağız, sindirim boşluğu ve pankreas kanserine neden oluyor. Bunların dışında obezite önemi giderek artan bir risk faktörü. Fiziksel aktivite eksikliği ve şişmanlık yaşam tarzı değişiklikleri ile engellenebiliyor ya da değiştirilebiliyor. Meme, kolon, rahim kanserinde obezite baş sorumlular arasında yer almaktadır."
"ERKEN TANI ÖNEMLİ"
Erken tanı ve tarama çok önemine vurgu yapan Uzman Dr. Arslan, “Birçok kanser türünden erken tanı ile korunabilirsiniz. Bunların en başında kadınlardaki meme kanseri geliyor. Erken tanı, yaşam kalitesi ve süresinin artması açısından önem taşıyor. Bu hastalığı yenmenin yolu ise onu tanımak ve doğru tedavi stratejisini belirlemekten geçiyor” diye konuştu.
"BESLENMEYE DİKKAT"
Onkoloji Uzmanı Doç.Dr. Çağatay Arslan, ”Aşırı tuzlu, salamura tarzı, kurutulmuş veya tütsülenmiş gıdalar ve aşırı sıcak tüketim kanser riskini artırıyor. Izgarada etin çok fazla pişirilmesi sindirim açısından sorun yaratması nedeniyle kalın bağırsak kanseri riskini arttırıyor. Kırmızı eti günde 100 gramdan fazla tüketmemek gerekiyor. Aşırı tuzlu gıda tüketimi de kanseri tetikliyor. Ağırlıklı olarak sebze ve meyve tüketilmeli. Akdeniz tipi beslenme tarzı çok önemli. Lifli gıdaların tüketilmesi kansere karşı koruyucu etki yapmaktadır” dedi.