Çanakkale’nin Gelibolu ilçesinde, 1917-1918 yıllarında Rusya’daki devrimden kaçarak Gelibolu’ya yerleştirilen ve zamanla burada hayatını kaybeden Rusların anısına yapılan anıtta anma töreni düzenlendi. Törende, iki ülke arasında dostluk mesajları verildi.
Gelibolu’daki Rus anıtında düzenlenen törene, Rusya Federasyonu İstanbul Başkonsolosu Andrey Podelyshev , Rusya Federasyonu Ankara Büyükelçiliği Temsilcisi ve Rossotrudınecestvo Federal Ajansı Türkiye temsilcisi Natig Guliev, Gelibolu Torunları Türkiye Temsilcisi Prof. Dr. Aydın İbrahimov, Türk Rus Kültür Vakfı Temsilcisi Leman Türkeli, Human17 derneğinden Akın Baran, Rus Soydaşlarının Çanakkale temsilcisi Viktoria Uçar da katıldı.
Törende konuşan Rusya Federasyonu İstanbul Başkonsolosu Andrey Podelyshev, "1920 yılında 126 gemiyle neredeyse 150 bin Rus vatandaşı zorunlu olarak vatanını terk etmek zorunda kalmıştır.
Bu insanların çoğu, P.N. Vrangel ordusunda farklı askeri rütbe ve görevler alan kişilerdi. Sayısı en büyük olan ve general A. P. Kutepov emrinde bulunan 1’nci Kolordu Gelibolu şehrinin yakınlarında yerleşmiştir. Günümüzün aydınları yazdığı gibi, Gelibolu bir mucizedir. Çünkü bütün insani öngörüleri bozmuştur. Mağlup olmuş, boşaltılmış ve hapsedilmiş olan bir ordu sadece parçalanmamakla kalmamış tam tersi yeniden doğmuştur. Maalesef ortaya çıkan bir çok hastalık ve ilaç eksikliği sonucunda 342 Rus kendilerini barındıran Gelibolu topraklarında ebedi istihratına çekilmişlerdir. Bu vatandaşlarımızın anısına 16 Temmuz 1921 tarihinde bir anıt kompleksi açılmıştır. 17 Mayıs 2008 tarihinde ise yıkıcı 1494 depreminden sonra yenilenen anıtın açılış töreni gerçekleştirilmiştir. Türkiye topraklarında bulunan Rus anıtı için Rus askerlerinin anısına yapılmış bu anıtın manevi değerini yeniden değerlendirmek zordur. Bu anıt fiilen bizler için geçmiş zamanlar ile bağlantılarımızı, Rusya tarihinin sürekliliğini yenilemektedir. Bu anıt sadece Rus askerlerinin kahramanlıklarına yönelik değil aynı zamanda geçmişi çok uzaklara ve tarihsel bağlantı yollarına bağlanan ve her iki ülkemizin, her iki halkımızın arasında ki yakın bağların varlığı, kaderlerin biri birileri ile karmaşık şekilde bağlantıların varlığı konusunda açık bir örnektir. Bu durum ülkelerimiz arasında ki karşılıklı saygını, ortak tarihimizin, ortak geçmişimizin, titizlikle korunması gereksiniminin bir şahadetnamesidir“ dedi.
Gelibolu Belediye Başkan Vekili Kemal Tarım, "Beyaz Rus ordusunun Gelibolu’dan ayrılmalarının 95’nci yılı nedeniyle düzenlenen törenin sınır komşularımız ve özellikle iki ülke arasında ki sevgi, barış ve kardeşlik bağlarının güçlenmesinin sağlanması amacıyla bir birlerine sunulan zeytin dalını temsil etmesi düşüncesi ile hepinizi sevgi ve saygılarımı sunuyorum” diye konuştu.
Gelibolu Torunları Türkiye Temsilcisi Prof. Dr. Aydın İbrahimov, "Çanakkale savaşlarına centilmenler savaşı deniyor. Gelibolu da ise bir centilmenlik ruhu var. O dönemde hem Ruslar büyük centilmenlik örneği gösterdi hem de Türkler. Türkler kendi evlerini hatta camileri Rus askerlerine yurt olarak kullanmaya verdiler. Ruslar ise Türk kültürüne, Türk medeniyetine eve insanına büyük saygı gösterdiler. Türkler de Ruslardan çok şey öğrenci, Ruslarda öğrendi ki zora düşen birisi geldiğinde ilk önce kapıyı açacaksın, bir lokma ekmek ve çorba verecek sonra konuşacaksın. Hatta bir Rus generali dedi ki ‘keşke biz hep Türklerle iş birliği yapsaydık bu duruma düşmezdik’ dedi" şeklinde konuştu.
Human17 Derneğinden Akın Baran ise konuşmasında, Türk ve Rus toplumu arasında dostluktan öte bir bağ olduğunu söyleyerek, “Bir dostluk var ama bu dostluğun ötesinde muhtemeldir ki çok büyük oranda akrabalıklar var. Oğlum bir diplomat. Şöyle söylemişti; ’Sadece kayıtlı evliliklerin sayısı 500 bini aştı. Evli olmadan birlikte yaşayan çiftler ise halen daha yaşamlarını sürdürüyor." Bu demektir ki aslında insanlarımız bir birlerini anlıyorlar" dedi. Konuşmaların ardından Rusya Federasyonu İstanbul Başkonsolosu Podelyshev tarafından anıta çelenk sunuldu. Törene katılanlar ise anıta kırmızı karanfiller bıraktı.