Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Rusya’nın özür talebiyle ilgili, “Bir şekilde komşumuz, ekonomik ve siyasi anlamda iyi ilişkilerimizin olduğu bir ülkenin böyle bir noktaya gelmiş olması hiç kimsenin sevineceği bir nokta değildir. Üzüntü verici bir durumdur. Özür dilenmesi gereken Türkiye’nin herhangi bir hatası yoktur” dedi.
Ekonomi Bakanı Zeybekci, Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulunu kabul etti. Kabul sonrası basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Bakan Zeybekci, dün gerçekleştirilen Ekonomi Koordinasyon Kurulu(EKK) toplantısında, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesine yönelik teşvik programı hususunda şunları söyledi:
“Türkiye’de şuana kadar ki bölgesel ve stratejik tüm teşvikler devam edecek. Türkiye’nin enerji teknolojileri ile ilgili geleceğini garanti altına alması önemlidir. Bu yenilenebilir enerji kaynakları; rüzgar, güneş, nükleer teknoloji gibi alanlarda örneğin sadece rüzgarda önümüzdeki 10 yıl içerisinde yaklaşık olarak 30 milyar dolar civarında bir yatırım yapacaktır. Bu süreçte Türkiye’yi yüzde 100 Türkiye’de üretilen rüzgar santrallerini artık geliştirmek zorundadır. Güneş enerjisi ile ilgili de bir o kadarlık yatırımı 10 yıl içinde yapacağız. Türkiye bu teknolojiye de sahip olmalı. Nükleer teknoloji ile ilgili de Türkiye birinci ve ikinci santraller de yabancılarla kurmuş olduğu ortaklıktan sonra 3 ve 4’üncü santrallerle ilgili yüzde 100 teknoloji geliştirmek zorundadır. Türkiye şuan da önümüzdeki dönemde şehir hastaneleri atılımıyla Türkiye’de ki sağlık sistemini çok büyük oranda yenileyecektir. Bunu bir fırsat olarak gören Türkiye, sağlık teknolojilerinde bölge coğrafyasının merkezi olmalıdır. Türkiye, dünyanın en büyük hurda demir ve çelik ithalatçısıdır. 50 milyon ton civarında ki ihtiyacımızı ve kapasitemizi de başkalarından gelecek olan hurda üzerine kurmuşuz. Onun siyasi veya stratejik bir kararla engellenmesi durumunda Türkiye’de ki kurulu olan kapasitenin dımdızlak ortada kalması gibi bir tehlike ile karşı karşıyayız. Bu noktada Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı, belirlenen bir yol haritasında Türkiye’de seçilmiş olan firmalarla Türkiye’nin gelecekteki devlerini oluşturmak üzere. Özel müzakerelerle sürdürülebilir bir şekilde bunları ortaya çıkartmamız gerekiyor. Bu konuda hükümet olarak hemfikiriz. Teknik anlamda çalışmalarımızı devam ettiriyoruz. Diğer taraftan da bazı özel destekler, Türkiye’de kamunun ihtiyacı olan, kamunun otomatik olarak alıcı olduğu bazı şeyler var. Bunlarda TSK’nın tüketim malzemeleri, emniyet güçlerinin tüketim malzemeleri, bunlara bağlı okulların tüketim malzemeleri, sağlık bakanlığına bağlı kurum ve kuruluşların günlük tüketim malzemeleri gibi malzemeler. Diğer taraftan da bir şekilde istihdam ile ilgili, gelişmişlikle ilgili bazı sektörlerin bir yerlerde ortaya çıkmasıyla ilgili sıkıntı duyduğumuz bazı bölgeler var. Bu bölgelerde bunun üretilerek Türkiye ihtiyaçlarının karşılanması ile ilgili formülasyonlar ortaya konulması gerekiyor. Bunun teknik detaylarını da çalışıyoruz. Türkiye, sağlık merkezi olabilecek bir ülke. Sağlık turizmi anlamında da hedefi belli olan teşviklerimiz orada olacaktır.”
Yüksek yargı da değişiklikleri içeren yasa tasarısıyla şirketlere kayyum atanmasına ilişkin yapılan düzenlemeye yönelik ise Bakan Zeybekci, şu değerlendirmede bulundu:
“AK Parti iktidarlarında 14 yıldan beri yargı alanında, demokrasi alanında, özgürlükler alanında, yatırım ortamının iyileştirilmesi anlamında Türkiye asla geri gitmedi ve bundan sonra da geri gitmeyecektir. Türkiye’de bu kayyum atanması ile ilgili meselede, maalesef bir terör örgütü, masum insanların kaynak ve imkanlarını bir yerlerde odaklandırarak güç devşirme yoluna gitmiştir. Ülkenin birlik ve beraberliğini kasteden organizasyonlar içine girmiştir. Orada tabi ki tam bir cerrah hassasiyeti ile yatırımcıyı ve ülke ekonomisine zarar vermeden bunların bir şekilde ülkeye kazandırılması gerekiyor. Yapılan şeyler bunlardır. Bu yargı reformunun içinde de böyle bir şeyi hızlandıracak yaklaşım yoktur.”
“2016 YILINI TURİZMİN DESTEKLENMESİ GEREKEN BİR DÖNEM OLARAK GÖRÜYORUZ”
Ekonomi Koordinasyon Kurulu toplantısında turizm sektörüne ilişkin ilave tedbir ve teşvik konusunun ele alınmadığını ifade eden Zeybekci, “En son yapılan EKK, bunların tamamen dışındaki bir EKK’dır. Bundan sonra ki EKK, bunların daha detaylı konuşulduğu bir toplantı olacak. Turizm, ihracat, yatırım destek ve teşvikleri ile ilgili biz hazırlıklarımızı bitiriyoruz. En son onay için EKK’ya daha sonra da hükümete sunacağız. Bir hafta içinde bunlar biter diye düşünüyorum. Daha sonra da görev EKK’nın ve hükümetimizin olur. Turizm alanında bazı ilave iyileştirmeler ve destekler olmalıdır. İlk desteğimizi yaptık. Ramazan Bayramı tatili 9 gün. Şuan da ilgili yerlerde çok büyük mutluluk var ve yüzde 100 doluluklar oluyor. İçerden de oraya doğru bir yönelme var. Yurtdışındaki vatandaşlarımızın tatil için Türkiye’ye gelmesi konusunun üzerinde çalışıyoruz. 2016 yılını turizmin desteklenmesi gereken bir dönem olarak görüyoruz” diye konuştu.
“ÖZÜR DİLENMESİ GEREKEN TÜRKİYE’NİN HERHANGİ BİR HATASI YOKTUR”
“Rusya, Türkiye’nin atması gereken adımlar var diyerek açıklama yaptı. Bu konuda Türkiye’nin herhangi bir özür dileme veya somut adım atma gibi girişimi olacak mı?” sorusu üzerine Zeybekci, şu cevabı verdi:
“Rus uçağının düşürülmesi ile ilgili Türkiye orada hep pozitif yaklaşım sergiledi. Defalarca Türk sınırlarının ihlal edilmesi ile ilgili angajman kurallarının değiştiği ve ihlal edilmemesi hususunda defalarca uyarı yaptı. Sonra da bu üzücü olay gerçekleşti. Bir şekilde komşumuz, ekonomik ve siyasi anlamda iyi ilişkilerimizin olduğu bir ülkenin böyle bir noktaya gelmiş olması hiç kimsenin sevineceği bir nokta değildir. Üzüntü verici bir durumdur. Özür dilenmesi gereken Türkiye’nin herhangi bir hatası yoktur. Burada olması gereken şey, Türkiye için Rusya, Rusya için Türkiye kolay vazgeçilebilecek ülkeler olmamalıdır. Türkiye’nin sahip olmadığı her şey Rusya’da, Rusya’nın sahip olmadığı her şey Türkiye’de var. Birlikte çok büyük ekonomik ve siyasi başarılara imza atılabilir. Her iki ülkede bundan zarar görmüştür. Önümüzdeki günlerde Türkiye-Rusya ilişkileri pozitif bir şekilde anılacaktır.”